Tanrının lütfunun sonsuz zenginliği
Tanrı bizi Mesih İsa’da, Mesih’le birlikte diriltip göksel yerlerde oturttu. Bunu, Mesih İsa’da bize gösterdiği iyilikle, lütfunun sonsuz zenginliğini gelecek çağlarda sergilemek için yaptı.
(Efesliler 2: 6-7)
Tanrı bizi Mesih İsa’da, Mesih’le birlikte diriltip göksel yerlerde oturttu. Bunu, Mesih İsa’da bize gösterdiği iyilikle, lütfunun sonsuz zenginliğini gelecek çağlarda sergilemek için yaptı.
(Efesliler 2: 6-7)
“Dünyanın ışığı sizsiniz. Tepeye kurulan kent gizlenemez. Kimse kandil yakıp tahıl ölçeğinin altına koymaz. Tersine, kandilliğe koyar; evdekilerin hepsine ışık sağlar. Sizin ışığınız insanların önünde öyle parlasın ki, iyi işlerinizi görerek göklerdeki Babanız’ı yüceltsinler!”
(İsa Mesih, Matta 5: 14-16)
Bu mektubu okuduğunuzda Mesih sırrını nasıl kavradığımı anlayabilirsiniz. Bu sır önceki kuşaklara açıkça bildirilmemişti. Şimdiyse Mesih’in kutsal elçilerine ve peygamberlerine Ruh aracılığıyla açıklanmış bulunuyor. Şöyle ki, öteki uluslar da mirasa ortaktır, aynı bedenin üyeleridir ve Müjde aracılığıyla Mesih İsa’da vaade ortaktır.
(Efesliler 3: 4-6)
Bakın, Baba bizi o kadar çok seviyor ki, bize “Tanrı’nın çocukları” deniyor! Gerçekten de öyleyiz. Dünya Baba’yı tanımadığı için bizi de tanımıyor.
(1. Yuhanna 3: 1)
İbrahim sınandığı zaman imanla İshak’ı kurban olarak sundu. Vaatleri almış olan İbrahim biricik oğlunu kurban etmek üzereydi. Oysa Tanrı ona, “Senin soyun İshak’la sürecek” demişti.
İbrahim Tanrı’nın ölüleri bile diriltebileceğini düşündü; nitekim İshak’ı simgesel şekilde ölümden geri aldı.
Melekler için,
“Kendi meleklerini rüzgar,
Hizmetkârlarını ateş alevi yapar” diyor.
Ama Oğul için şöyle diyor:
“Ey Tanrı, tahtın sonsuzluklar boyunca kalıcıdır,
Egemenliğinin asası adalet asasıdır.
Doğruluğu sevdin, kötülükten nefret ettin. Bunun için Tanrı, senin Tanrın,
Seni sevinç yağıyla arkadaşlarından daha çok meshetti.”
(İbraniler 1: 7-9)
“Tanrı onu terk etti” diyorlar,
“Kovalayıp yakalayın, kurtaracak kimsesi yok!”
Ey Tanrı, benden uzak durma, Tanrım, yardımıma koş!
Utansın, yok olsun beni suçlayanlar, utanca, rezalete bürünsün kötülüğümü isteyenler. Ama ben her zaman umutluyum, Sana övgü üstüne övgü dizeceğim.
Gün boyu senin zaferini, kurtarışını anlatacağım, Ölçüsünü bilmesem de.
(Mezmurlar 71: 11-21)