Anlaşmazlıklar ortaya çıktığında birbiriniz için ne yaparsınız?

Anlaşmazlıklar ortaya çıktığında birbiriniz için ne yaparsınız?

“Hep senin yüzünden bu çatışma başladı. Ben senin iyiliğin için her konuya dayandım ve fedakârlık yaptım.” ya da “Ailemi geçindirmek için gece gündüz eşek gibi çalıştım. Benden daha ne bekliyorsun?” veya “İşimi çok güzel yaptım ve hiç bir zaman eksiğim olmadı. Sen ne istersen yap. Ben yokum.” gibi tepkiler verir.

Bireylerin birbirlerinin görüşlerine şiddetle karşı çıktığı çatışmalar, ayrımcılığın ve zorbalığın çıkabileceği bir alana yol açar. Sonra da kendisinin haklı olduğunu ifade etmek için çeşitli toplumsal konulardan bahseder, bozuk ilişkinin sorunları, sakladığı duygular, geçmiş olaylar, hayal ettiği konular öfke dolu bir şekilde ortaya çıkar.

Bir çatışma hiçbir sorunu çözmez ve sadece gerginlik ve kaygı yaratır. Kavgacı bir imaja sahip olmanızı sağlar ve hiç kimse sizi takdir etmez. Öyleyse, kendimizi çatışmalardan koruyarak, en doğru şekilde ifade edebilmek için sağlıklı ve huzurlu bir ortamı nasıl oluşturabiliriz?

Birincisi,düzgün bir davranış, çatışma yönetiminde çok önemli bir rol oynar. Çatışmaya başlayan bir kişi, kesinlikle başkalarında hata aramaktan kaçınmalıdır. Bir parmak ile başkasını işaret ediyorsanız, dört parmağınızın da size doğru olduğunu daima hatırlayın. Her zaman diğer kişinin hatalı olduğunu dile getirmeyin. Hayata ve işlerinize karşı olumlu bir davranış benimseyin. Biraz daha esnek ve ayarlayıcı olun. Hiç kimse çatışmaların olumsuz sonuçlarından bir şey elde edemez ve her konuda olumsuz konuşmamak gerekir.

Cazibe yasasına göre, olumlu bir davranış benimserseniz, bu sizin iyi şeylere bağımlı olmanıza yol açar. Fakat olumsuz bir davranış ile daima karşıdaki kişide suç aranıyorsa bu yaklaşım, sizin olumsuz bir yaklaşıma sahip olduğunuzu ifade eder.

İkincisi, bireyler, kendi duyguları üzerinde kontrollü olmalıdır. Karşıdaki kişinin duygularını incitip ona zarar vermemek için aşırı tepki vermemeli ve soğukkanlı, sakin bir eğilim göstermelidir. Siz; çatışmadan uzak, huzurlu ve sağlıklı bir ortam için ‘Üzgünüm, özür dilerim’ diyen ilk kişi olun. Özür dilemek, basit bir cümle ile gereksiz gerilimleri önler ve sizi asla küçük düşürmez ve yanlış anlaşılmanıza yol açmaz. Basit bir özür, aslında büyük toplumsal kavgaları ve çatışmaları çözebilir.

Çatışmaları çözmek için geri adım atmak anlamında ilk siz harekete geçtiğinizde hiçbir şey kaybetmezsiniz. Bu şekilde saygı kazanırsınız ve insanlar, sizin sözünüze daha çok güvenir ve size yardımcı olmaya çalışır.

İş yerinize sakin ve olumlu bir zihinle girdiğinizden emin olun ki kendinizi özgüvenli hissedebilesiniz. Eğer zihniniz olumsuz düşüncelerle doluysa, her şey yanlış görünecektir. Hiçbir şey sizi ilgilendirmeyecek ve daima, başkalarıyla savaşmaya hazır olan bir ruh halinde olacaksınız. Bu durum ise hem ilişki bozukluğuna yol açacak hem de devam ettikçe sizi derin depresyonlu bir ruh haline sokacaktır.

İncil’in Matta 18inci bölümü 21. ayetinden 35’e kadar olan kısmında şöyle yazılmıştır:

Petrus İsa’ya gelip, “Ya Rab” dedi, “Kardeşim bana karşı kaç kez günah işlerse onu bağışlamalıyım? Yedi kez mi?” Isa ona dedi ki “Yedi kez değil” dedi. “Yetmiş kere yedi kez derim sana. —- “Eğer her biriniz kardeşini gönülden bağışlamazsa, göksel Babam da size öyle davranacaktır.”

İsa Mesih’i Kurtarıcı olarak kabul edilip, O’nun yolunda yürümek istediğimizde daha fazla affedici olmamız gerekiyor. Affetmenin bireyler üzerinde iyileştirici bir etkisi vardır. Diğer kişi size yanlış bir şey yaptıysa, sorunları sürüklemeyin ve onu affedin.

Rabbin, İsa Mesih’in aracılığıyla bizi bağışladığı gibi Onun lütfu ile herkesin birbirini bağışlaması ve affetmesi gerekir ve insanlar birbirlerini bereketle kutsamalıdır. Rabbin zamanında, doğru ve yanlış yargılanacak ve Rab, suç üzerinde doğrulukla hakim olacaktır.

Her konuda affetmeye devam edin ve hiçbir zaman herhangi bir soruna bağlı kalmayın. Birbirinize lütufkarlığı gösterin.

Eğer hala aranızda geçen herhangi bir kötü ilişkiden çatışmaya doğru sürükleniyorsanız, bir an önce kavgayı bırakın ve kendi gücünüzü gereksiz yere harcamayın. Kavga eden biri olmak yerine, daha çok iyi şeyler yapabilecek bir konuma geçin ve hayatın daima parlak tarafına bakın.

Birbirinize daha samimi, anlayışlı ve dayanıklı olduğunuz insan ilişkilerine ihtiyacınız olsun ki bunlar, daha önemli kavramlardır.

Başkalarıyla kavga etmek istediğinizde, hemen buna bir ara verin ve bir dakika boyunca nefes alıp birden ona kadar sayın, bu kavganın size nasıl zarar verebileceğini sessizce düşünün. Olumsuz davranışlar sergileyen bireyler gibi davranmayın ve kendiniz kontrol altında tutun.

kendinize kazanç sağlamak için sahte hikâyeler yaymayı durdurun. Bunlar, hiç faydalı değildir ve diğerlerini de etkileme eğilimindedirler.

On emirde Tanrı, komşuya yalan söylenmesini ve yanlış ifade verilmesini yasakladı.

Bu Tanrı’nın yansıttığı karaktere asla uygun olmadığını ve Mesih imanlılarının davranış biçimi olmaması gerektiğini gösterir.

Çatışmaya girmeden önce her zaman özgüven kazanın ve doğrusunu yapmaya gayret edin. Anlayış gösterin ve olumlu düşünün. Kavga yerine mutlu olmak için sebepler bulun.

Bazen işler sizin lehinize olmayabilir, ancak bu yolun sonu değildir. Gereksiz yere stres taşımayın. Kendiniz ve diğerleri için sorun yaratmayın.

Fatma, dün gece kocasıyla şiddetli bir kavga yaşadı. Ertesi sabah çok öfke ve nefret dolu bir konuşma ile kocasından ayrılmak istedi ve iş yerine gitti. Fatma iş yerinde patron İsmail ile bilinmeyen nedenlerden ötürü bir çatışma yaşadı. Çatışmanın gerginliğini arttırdı ve İsmail ile olan ilişkisini bozdu ve iş yerinden ayrılmak istedi.

Size göre Fatma’nın davranışı doğru muydu? Fatma bu çatışma ile ne elde etti?

İncil’de diyor ki;

Öfkelenin, ama günah işlemeyin. Öfkenizin üzerine güneş batmasın. İblis’e de fırsat vermeyin. Hırsızlık eden artık hırsızlık etmesin. Tersine, kendi elleriyle iyi olanı yaparak emek versin; böylece ihtiyacı olanla paylaşacak bir şeyi olsun. Ağzınızdan hiç kötü söz çıkmasın. İşitenler yararlansın diye, ihtiyaca göre, başkalarının gelişmesine yarayacak olanı söyleyin. (Efesliler 4:26-30)

Bunu her zaman hatırlayalım ki, her karanlık geceden sonra güzel bir sabah vardır. Hiç umudunuzu kaybetmeyin. Her durumda mutlu ve huzurlu bir hayat sürmek için olumlu bir davranış ile kendinizi geliştirmeli ve Tanrı sözü ile her gün zihninizi beslemelisiniz.

Her kötü niyetle birlikte her türlü kin, öfke, kızgınlık, bağrışma ve iftira sizden uzak olsun. Birbirinize karşı iyi yürekli, şefkatli olun. Tanrı sizi Mesih’te bağışladığı gibi, siz de birbirinizi bağışlayın.’ (Efesliler 4: 31-32)

Çatışma yerine, olumlu davranışlar ve anlayış üzerine kurulu ilişkiler kurmak için İsa Mesih’e seslenin. O, sizin yaşamınız boyunca barış ve gercek mutluluk verecektir.

Anlaşmazlıkların azaltılması, zihninizin aydınlık olması ve yasam huzuru bulmak için lutfen dua ile başla.