Büyücü Simun’un Tanıklığı

Daha önce şehirde büyücülük yapan ve Samiriye halkını şaşkına çeviren Simun adında bir adam vardı. Kendisinin büyük biri olduğunu iddia eden ve en küçüğünden büyüğüne kadar herkesin kulak verip inandığı biriydi.

Simun’a “Bu adam Tanrı’nın büyük gücü” diyorlardı. Simun oldukça yerel bir üne sahipti ve uzun zamandır büyüleriyle şaşkına çevirdiği için herkes ona kulak veriyordu. Genelde büyücülük; okült ve büyülü uygulamalar ile zihin ve ruh halini değiştiren karanlık ilişkilerden gelir. Doğadaki bir takım varlıkları yöneterek olaylara müdahale etmek ve gaipten haber vermek amacıyla büyücülükle ortak birlik içinde olurlardı. Bazı işlerin büyücülükle gerçekleştirildiği kabul edilirdi ve yerel büyücüler de bu unvanı almıştı. Büyücüler, sıradan insanların bilgisizliğini ve batıl inançlarını beslemek için her karanlık gücü kullanıyorlardı.

Simun’un sahip olduğu gücü de ne olursa olsun, bir büyücü olduğu ve büyüleriyle insanları şaşırttığı için onu çok önemsiyorlardı. Özellikle Samiriyeliler yanlış bir şekilde, Simun’un gerçek manevi güce sahip olduğunu düşünerek, bunun Tanrı’dan geldiğini iddia ediyordu.

Ama durum böyle değildi. Tanrı’nın krallığı ve İsa Mesih’in adıyla ilgili şeyleri vaaz eden Filipus tarafından hem erkekler hem de kadınlar vaftiz ediliyordu. Samiriyeliler, Filipus’un vaaz ettiği Müjdenin mesajına inanıyorlardı ve yapılan mucizeleri ve işaretleri görünce olağanüstü olduğunu halka duyuruyorlardı.

Büyücü Simun da yapılan mucizeleri ve işaretleri görünce şaşırdı ve vaftiz oldu. Filipus ile uzun süre kalıp onun hizmetinin takipçisi oldu. Yeruşalim’deki kilisede, Samiriye’nin haberi duyulunca, elçiler Petrus ve Yuhanna’yı gönderdiler ve Samiriyelilerin, Kutsal Ruh’u alabilmeleri için dua ettiler. Çünkü henüz hiçbirinin üzerine inmemişti ve sadece Rab İsa adına vaftiz edilmişlerdi.

Petrus ve Yuhanna, ellerini Samiriyelilerin üzerlerine koyduklarında, Kutsal Ruh’u aldılar ve Kutsal Ruh aracılığıyla imanın daha güçlendirilmesi ve Tanrı’nın krallığı aranıyordu.
“Kurtarıcımız Tanrı iyiliğini ve insana olan sevgisini açıkça göstererek bizi kurtardı. Bunu doğrulukla yaptığımız işlerden dolayı değil, kendi merhametiyle, yeniden doğuş yıkamasıyla ve Kurtarıcımız İsa Mesih aracılığıyla üzerimize bol bol döktüğü Kutsal Ruh’un yenilemesiyle yaptı. Öyle ki, O’nun lütfuyla aklanmış olarak umut içinde sonsuz yaşamın mirasçıları olalım. Bu güvenilir bir sözdür. Tanrı’ya iman etmiş olanların, kendilerini iyi işlere vermeye özen göstermeleri için bu konularda ısrarlı olmanı istiyorum. Bunlar insan için iyi ve yararlıdır.” (Titus 3:4-8)

Kutsal Ruh hakkında tam olarak nasıl açıklanacağını bilmiyoruz ama Kutsal Ruh’u aldıkları gerçeği ve Hristiyanların kurtuluşları için birçok deneyim görünecek. Samiriyelilerin deneyimledikleri her ne olursa olsun, kurtuluşta Kutsal Ruh’un “düzenli” bahşedilmesinden daha fazlası görünüyor. Bunun, her zaman arzu etmemiz ve aramamız gereken Kutsal Ruh tarafından yönlendirmesi gerekiyor.

Petrus ve Yuhanna, henüz hiçbirinin üzerine inmemiş olan Kutsal Ruh için dua ettiler ve Samiriyeliler için su ile vaftiz olduktan sonra bilmedikleri Kutsal Ruh inmesi bir deneyim oldu.
Büyücü Simun ise elçilerin, elleriyle Samiriyelilere dokunup dua ettiklerinde bir şey olduğunu fark etti. Kutsal Ruh’un indiğini görünce para teklif ederek şöyle dedi: “Bana da bu gücü de ver ki, elimle dokunduğumda herkes Kutsal Ruh’u alsın.”

Büyücü Simun, Kutsal Ruh’un yalnızca satın alınabilen bir güç olduğunu düşünüyordu ve kendi işlerinde, daha güçlü bir şekilde kullanabileceğini sanıyordu. Kendisi, kilisenin büroları ve ayrıcalıkları yerine, basitçe paranın ardından gitmek istedi. Kutsal Ruh’un, sadece manevi yetki yerinde olacağını ve kendi bencilliği için kullanabileceğini düşünmüştü.

Tanrı, benzersiz bir hareketle, Kutsal Ruh’un armağanını Petrus ve Yuhanna’nın üzerine verdi ve onlar ellerini uzattığında, insanlar Kutsal Ruh’u aldılar. Petrus’un Simun’a verdiği cevabı ise; “Paran seninle yok oluyor, çünkü Tanrı’nın armağanının parayla satın alınabileceğini düşündün! Bu konuda ne payınız ne de herhangi bir şeyiniz var! Çünkü kalbiniz Tanrı’nın gözünde doğru değildir. Bu nedenle, kötülüğünüz için tövbe edin ve yüreğinizin düşüncesini affettirmek için Tanrı’ya yarvarın!”

Elbette, Simun bu düşüncede yanlıştı. Kutsal Ruh için, en iyi şekilde Tanrı’nın krallığını aramak gerekir ve armağanları, imanla özgürce alınır. Yeşaya peygamber kitabında yazıldığı gibi: “Ey susamış olanlar, sulara gelin, Parası olmayanlar, gelin, satın alın, yiyin. Gelin, şarabı ve sütü parasız, bedelsiz alın.(Yeşaya 55: 1)

Bugün de Kutsal Ruh ile birlikte olmayanlar için Petrus güçlü bir şekilde azarlayabilir.
Elçi Petrus bize “Yüreğimiz Tanrı’nın gözünde doğru olsun ve bütün gücümüz ile Rab’bi arayıp, tövbe ile Tanrı’ya yalvarın! ” diye gerçeği anlatmayı ister. Kutsal Ruh’a karşı gerçek bir inanç hissedildiğinde, Tanrı’nın önünde alçakgönüllülük edilmesi ve Kurtuluş yoluna kavuşmanın istenmesi gerekir.

Siz de Kutsal Ruh aracılığıyla İsa Mesih’in kim olduğunu anlamak ister misin? İşlediğiniz tüm günahlarınızdan pişmanlık duyarak tövbe etmek ister misiniz? Gizli olan hayatınızı ışığa geçtirmek ister misiniz?

Şuan durduğunuz yerde sessizce, İsa Mesih adıyla dua edin!

Amin
Dua ile Başla