Kutsal Cuma Günü

Hristiyan dünyasında yılın en önemli haftası; İsa Mesih’in çarmıha gerilmesini, ölümünü ve mezarda gömülmesini anımsayan kutsal Cuma günü, imanlılar için çok anlam taşır.

İsa, son yemeğini bir Perşembe akşamı öğrencileriyle birlikte yedi ve o gece yakalandı. Ertesi sabah İsa’nın Sanhedrin davası, Kudüs’te tutuklanmasının ardından ve Pontius Pilate tarafından dağıtılmasından önce İsa’nın Sanhedrin’den (Yahudi yargı organı) yargılanmasına atıfta bulunuyor.

İncil’de bildirildiği üzere; İsa öğleye doğru çarmıha gerildi, o gün, güneş batımından önce ölmüştü ve İsa’nın, ölümden üçüncü gün bedensel olarak dirileceği’ açıkça buluyor. (Matt 27:27- 44) Nasıralı İsa’nın çarmıhta idam edilmesi; halkının, O’nun hayatı hakkında bildiklerinin tek yönüydü ve sebep olarak bildikleri, kendisinin Tanrı’nın oğlu olduğunu söylemesinden Tanrı’ya küfür ettiğine idrasiydi. (Yuhanna 10:36)

Elbette, Hristiyanlar için bu tarihsel olayın ‘İsa’nın çarmıhta ölmesi’ özel bir anlamı var. Bu özel anlam; sadece tarihin en önemli insanı olduğunu düşündüğümüz kişinin hayatını sona erdirdiği açık bir nedenden ötürü değil.

Birinci yüzyılda Romalı ünlü bir tarihçi olan Flavius Josephus tarafından yazılan kitaplar da incelendiğinde İsa hakkında; dünyada yaşayan bir insan oğlundan, onun tarihselliği içinde bahsedildi. “Bu süre zarfında bilge bir adam olan İsa’yı yaşadı, gerçekten ona adam demeli. Çünkü şaşırtıcı işler yapan ve gerçeği memnuniyetle kabul eden insanların öğretmeniydi. Birçok Yahudi ve Yunanlıları kazandı. İsa, Mesih’ti ve insanlar arasındaki suçlamalar üzerine Pilatus, O’nu bir çarmıha mahkûm ettiğinde, İsa’yı ilk takip edenler o kararı durdurmadı. Tanrı’nın, peygamberleri aracıyla Mesih İsa hakkında önceden haber vermiş olduğunu ve O’nun hayatının, binlerce mucize yoluyla dolu olduğunu biliyorlardı. Buna rağmen suç bulup İsa’nın hayatını aldılar ve suçu yükleyip İsa’nın öldürülmesine izin verildi. Cuma günü İsa öldü ve mezara gömüldü. Üçüncü gün, yani Pazar günü, İsa ölümden dirildi ve O’nu sevenlerine göründü. Hristiyanlar İsa’nın peşinde ve O’nu takip ediyor ve hala bugüne kadar yok olmadı. ” (Loeb Klasik Kütüphanesi’nden çeviri)

Hristiyanlar, Nasıralı İsa’nın sadece Tanrı’nın egemenliği hakkında söyleyen değil, aynı zamanda Tanrı’nın oğlu olduğuna ve sadece Tanrı’nın Oğlu değil, Tanrı’nın Kendisi’ olduğuna inanırlar. Tanrı’nın, tüm varlıkların ve sevginin kaynağı olduğuna inanırlar. Tanrı’nın gücünün öylesine gerçek sevgi olduğuna inanırlar ki; sağduyu, bizimle “var olduğunu” daha ziyade, Tanrı’nın, varlığın doğası olduğuna inanırlar.

Peki, bunun doğasında var olan çelişkileri nasıl açıklayabiliriz?

Bu konuda biraz indirgeyici olsa da, şunu söyleyebiliriz; Tüm dünya dinleri, ” Kurallara uy ve öyle takip et ve iyi insan ol” diyebilir. Hristiyanlıkta ise; “Ben ölümü yenen Tanrıyım, kaybolan senin yaşamını kurtarmaya geldim” diyen Tanrı kendisi bize gelip aramızda yaşadı. Bunu nereden bilebiliriz dersek; Tanrı, bize olan sevgisini İsa Mesih’in ölüm kefareti ile açıkça gösterdi ve bizi “bulmanın” yolunun O’nun aracıyla olduğuna şahidiz.

İsa Mesih; Tanrı’dan uzaklaşıp kaybolanlar, çaresiz, acı çekenler, umutsuzluk içinde olanlar ve Tanrı’yı gerçek yürek ile arayanlar ile birliktedir. İsa, Roma İmparatorluğunun en ağır ceza ve korkunç büyük işkence yöntemi olan haç ölüm cezasını, kendi üstüne yükleyip çarmıha gerildiğinde, son nefes ile ‘Tamamlandı.’ dedi. Tanrı, bizim günahımız için tasarladığı İsa’nın görevini haçta tamamladı.

Bundan dolayı ‘Haç’ İsa’yı takip edenlerin sembolü oldu ve bu eşsiz Tanrı anlayışını temsil eder. Önemli olan sadece bir haç taşıyıcısı olarak yaşamak değil, İsa’nın bizim için yaptığı kefareti anlamakla birlikte, İsa’yı kurtarıcı olarak kabul etmeliyiz.

Haç üzerinde ölen isa Mesih; sadece Tanrı hakkında söylediklerinden değil, insanlık duygusu ile bizim acılarımız, utancımız, zayıflarımız, gözyaşlarımız, öfkelerimiz, aldatmalar, affedilmeyen bütün olumsuzluklar ile birlikte öldü ve mezara gömüldü.

İncil’i Matta bölüm de yazdığını gibi (Matta 11: 27- 30)

“Ey bütün yorgunlar ve yükü ağır olanlar! Bana gelin, ben size rahat veririm. Boyunduruğumu yüklenin, benden öğrenin. Çünkü ben yumuşak huylu, alçakgönüllüyüm. Böylece canlarınız rahata kavuşur. Boyunduruğumu taşımak kolay, yüküm hafiftir.”

İsa Mesih’i sizleri seviyor ev yanına gelmeniz istiyor.. Ona seslenin.

Dua ile başla.