Kutsal Kitap’ın evliliğe bakış açısı, dünyanın söylediklerinden farklı mıdır?
1. Yalan: “Uyumlu değilseniz, yanlış kişiyle evlenmiş olabilirsiniz.”
Tanrı, evliliği yarattığını ve bir ilişkinin antlaşması olduğunu söyler. Evlenmeyi seçtikten sonra, artık eşinizin “Doğru kişi” olup olmadığı tartışmak anlamsızdır.
Tanrı’nın önünde taahhütten yapılan evlilik sizin için doğru olarak kabul edilir. Evlilik asla değişen duygulara dayanmaz, ancak evlenmeyi seçtiğin eşini sevmek için her gün kararlı olmalısın. Kültürümüzde insanlar ‘evden bir boğaz eksilsin’ diye evlendirilirler. Bu söz, sanki ticaret amacıyla yapılan yaşamı tercih eden dünyasal bir düşünce gibi ve bu gerçek evlilik anlamına gelmiyor.
Fakat Tanrı’nın Sözünde evliliğe bakış açısı çok farklıdır ve açıkça gösteriliyor ki.
“O halde Tanrı’nın birleştirdiğini insan ayırmasın.” (İncil, Markos 10:9)
2. Yalan: “Eğer mutlu değilseniz, orada kalmayın. Mutsuz bir durumda kalmak yerine daha iyisini hak ediyorsun.”
Birçoğumuz, evlilikte bencilce tutkulara kapılabiliriz ve kendi aklımıza göre hareket edebiliriz. Ailemizin ve eşimizin bizi mutlu etmeye çabalamasını arzu edebiliriz.
‘Hemen şimdi yap!’ emirlerin ortasında, aceleyle ve ağır sorumluluk altında hizmetçi gibi çalışmaktan dolayı hiçbir zaman özgür olamıyoruz. Birbirimiz için özel zaman ayıramadığımızdan gerçek aşkı yaşayamıyoruz.
Bakış açımız ise tek taraflı ‘benim tarafım ve benim istediğim olsun’ gibi davranıyoruz.
Ancak Tanrı’nın evlilik amacı sadece “Beni mutlu et” değildir. Evliliğin en gerçek resmi, İsa Mesih’in sevgisini bizim aramızda yansımasına ve Onun yarattığı gerçek evliliğinin arzusunu birbirimizle daha çok yaşamamızdır.
“Sevgi sabırlıdır, sevgi şefkatlidir. Sevgi kıskanmaz, övünmez, böbürlenmez. Sevgi kaba davranmaz, kendi çıkarını aramaz, kolayca öfkelenmez, kötülüğün hesabını tutmaz.” (1.Korint. 13:4–5)
3. Yalan: Evliliği “yarı yarıya olan bir ilişki” olarak görmek!
Evlilik, her gün seçkin, kararlı ve sevgi dolu iki insan arasında yaşanır. Yani her iki kişi kendinden yarı yarıya fedakarlık ederse, birbirinin en zor zamanlarında asla birbirlerine yeterli olamayacaklardır. Sadece yarım yamalak bir çaba göstererek ve diğerinin neler yaptığını sürekli kontrol etmek isteyecektir. Her zaman beklentileri yüksek tutulursa, sürekli hayal kırıklığına uğrayıp gururumuzla oynandığını hissedebiliriz.
Bunlar, Tanrı’nın amaçladığı bir evlilik şekli değildir. Tanrı’nın planı, İsa Mesih’le birlikte sevgi dolu ahenkli bir ilişki olmasıdır. Bu yüzden bizlerin iyi günde, kötü günde birbirini taşıyabilen ve zaman içinde gelişerek güçlü, olgun birer ilişkiye sahip olmamız gerekmektedir.
Birbirimizi ancak %100 yetkinlikle beraber fedakarlık etmek ve birbirimize yardımcı olan bir evliliğimiz olmalı.
“Sevgi her şeye katlanır, her şeye inanır, her şeyi umut eder, her şeye dayanır. Sevgi asla başarısız olmaz… ” (1 Korintliler 13:7‒8)
Karı-koca ilişkileri
“İnanlılar topluluğu Mesih’e bağımlı olduğu gibi, kadınlar da her durumda kocalarına bağımlı olsunlar.
Ey kocalar, Mesih inanlılar topluluğunu nasıl sevip onun uğruna kendini feda ettiyse, siz de karılarınızı öyle sevin.
Mesih, inanlılar topluluğunu suyla yıkayıp Tanrısal sözle temizleyerek kutsal kılmak için kendini feda etti. Öyle ki, inanlılar topluluğunu, üzerinde leke, buruşukluk ya da buna benzer bir şey bulunmadan, görkemli bir biçimde kutsal ve kusursuz olarak kendine sunabilsin.
Aynı şekilde, kocalar da karılarını kendi bedenleri gibi sevmelidir. Karısını seven kendini sever. Hiç kimse hiçbir zaman kendi bedeninden nefret etmemiştir. Tersine, onu besler ve kayırır, tıpkı Mesih’in inanlılar topluluğunu besleyip kayırdığı gibi. Çünkü biz O’nun bedeninin üyeleriyiz.
Bunun için adam annesini babasını bırakacak, karısına bağlanacak ve ikisi tek bir beden olacaklar.” (Efesililer 5:24-31)
Bir Hristiyan evliliğe temel olarak verilen sözleri
“Ben ( __ ), seni, eşim / kocam olarak, Tanrı’nın kutsal emirlerine göre, iyi günde ve kötü günde, zenginlikte ve fakirlikte, hastalıkta ve sağlıkta her durumda ölünceye kadar seni seveceğime söz veriyorum.” Rab bizi kutsasın. Amin.