Musa – Mısırdan çıkış
Mısır Kralı, İbrani ebelere; İbrani kadınlarını doğurturken çocuk erkekse öldürün buyruğunu verdi ama ebeler Tanrı’dan korkan kimselerdi, Mısır Kralı’nın buyruğuna uymayarak erkek çocukları sağ bıraktılar. Bunun üzerine firavun bütün halkına buyruk verdi: “Doğan her İbrani erkek çocuk Nil’e atılacak.”
Bir sepete yerleştirilerek Nil kıyısındaki sazlığa bırakılan İbrani bebeği gören firavunun kızı ona acıdı ve evlat edindi. “Onu sudan çıkardım” diyerek adını Musa koydu ve o sarayda yaşadı.
Birgün Musa, bir Mısırlının bir İbrani’yi dövdüğünü gördü ve dayanamayıp Mısırlı askeri öldürdü ve çöle kaçtı.
Musa, çölde yaşarken Tanrı ona seslendi: “Halkımın Mısır’da çektiği sıkıntıyı yakından gördüm, acılarını biliyorum. Bu yüzden onları Mısırlılar’ın elinden kurtarmak için geldim.(Halkımı) O ülkeden çıkarıp geniş ve verimli topraklara, süt ve bal akan ülkeye götüreceğim. Şimdi gel, halkım İsrail’i Mısır’dan çıkarmak için seni firavuna göndereyim.” dedi.
Musa’yla onun kardeşi Harun, firavuna gidip; ‘İsrail’in Tanrısı RAB, İsraillileri bırakmanı istiyor’ dediler. Firavun buna karşı çıktı ve İsraillilerin gitmesine izin vermedi ve daha çok baskı yapsınlar diye, onları köle gibi çalıştırmaları için başlarına atanan angaryacılara buyruk verdi. İsrail halkına daha da kötü davranmaya başladılar.
Firavun inat etti ve Musa’yla Harun’u dinlemeyerek İsraillileri salıvermeyi reddetti ve Tanrı’ya karşı itaatsizliği yüzünden 10 tane belayı deneyimlemeleri tasarlandı.
- Bunlardan ilki ‘Kan Belası’ydı. Irmaktaki sular kana dönüştü. balıklar öldü, ırmak kötü kokmaya başladı. Mısırlılar ırmağın suyunu içemez oldular. Mısırlı büyücüler de büyülerle aynı şeyi yaptılar. Firavun yine inat etti ve dinlemedi.
- ‘Kurbağa Belası’ başladı. Eğer halkı serbest bırakmamakta inat ederse kurbağalarla cezalandırılacağını söylediler. Firavun onları yine dinlemedi. Irmak kurbağalarla dolup taştı. Kurbağalar çoğalarak çıkıp ülkenin her yerine dağıldılar.
- ‘Sivrisinek Belası’ başladı. Harun, değneğini uzatıp yere vurdu ve yerdeki toz sivrisineğe dönüştü ve bütün Mısır’ı sivrisinek kapladı. Büyücüler de kendi büyüleriyle sivrisineği toza dönüştürmek istedilerse de başaramadılar. Firavuna, “Bu işte Tanrı’nın parmağı var” dediler. Ne var ki, firavun inat etti ve yine Musa’yla Harun’u dinlemedi.
- Rab, ‘Atsineği Belası’nı verirken Musa’ya şöyle dedi: “Sabah erkenden kalk, firavun ırmağa inerken onu karşıla ve şöyle de: Mısırlılar’ın evleri ve üzerinde yaşadıkları topraklar at sinekleriyle dolup taşacak. Ama halkımın yaşadığı Goşen bölgesinde farklı davranacağım. Orada at sineği olmayacak. Böylece bileceksin ki, bu ülkede RAB benim. Kendi halkımla senin halkın arasına fark koyacağım. Yarın bu belirti gerçekleşecek.’ ”
- Bir diger bela ‘Hayvanların Ölümü’ydü. RAB, Musa’dan; firavuna gidip, halkı salmayı reddederse Mısırlıların tüm hayvanlarını öldüreceğini söylemesini istedi. Firavun yine inat etti ve halkı salıvermedi.
- Öteki ‘Çıban Belası’ydı. İnsanlarda ve hayvanlarda irinli çıbanlar çıktı. Büyücüler çıbandan ötürü Musa’nın karşısında duramaz oldular. Çünkü bütün Mısırlılar’da olduğu gibi onlarda da çıbanlar çıkmıştı.
- ‘Dolu Belası’ başladı. Mısırlılar daha önce hiç böylesine şiddetli bir dolu yağışı görmemişti. Dolu Mısır’da insandan hayvana dek kırdaki her şeyi, bütün bitkileri mahvetti, bütün ağaçları kırdı.
- ‘Çekirge Belası’ başladı. Musa, değneğini Mısır’ın üzerine uzattı ve o gün gece-gündüz ülkede doğu rüzgarı esti. Sabah olunca da doğu rüzgarı çekirgeleri getirdi. Mısır’ın üzerinde uçuşan çekirgeler ülkeyi boydan boya kapladı. Bütün bitkileri, dolunun zarar vermediği ağaçlarda kalan meyvelerin hepsini yediler. Mısır’ın hiçbir yerinde, ne ağaçlarda, ne de kırdaki bitkilerde yeşillik kalmadı.
- Bir başka bela ‘Karanlık Belası’ydı. Musa elini göğe doğru uzattı, Mısır üç gün koyu karanlığa gömüldü. Üç gün boyunca kimse kimseyi göremez, yerinden kımıldayamaz oldu.
- RAB, Musa aracılığıyla halkına, hayvan kurban etmelerini ve kurban ettikleri hayvanların kanlarını evlerinin kapılarına sürmelerini söyledi. Böylelikle kurban kanlarıyla işaretlenmiş evlere onuncu bela olan ‘İlk Doğan Çocukların Ölümü’ belası uğramayacaktı.
Firavun, Musa’nın hiçbir uyarısına kulak vermediği için her seferinde yeniden günaha düşmüş hem kendisi hem de Mısır halkı için çeşitli belaları çekmiştir. Firavun’un bu inadı, bizlerin örnek alması ve Mesih’i yaşamlarımıza kabul etmesi için Tanrı’nın bizlere sağladığı, akılımızda kalması gereken bir tasarısıdır.
‘‘Musa şöyle demişti: ‘Tanrınız Rab size, kendi kardeşlerinizin arasından benim gibi bir peygamber çıkaracak. O’nun size söyleyeceği her sözü dinleyin. O peygamberi dinlemeyen herkes Tanrı’nın halkından koparılıp yok edilecektir.’’’(Elçilerin işleri 3:22-23)
Musa’dan sonra gelen birçok peygamber, İsa Mesih’e işaret etmiştir ve Musa, peygamberlerin sözlerine kulak vermemizi söylemiştir. Çünkü İsa bizi tüm belalardan özgür kılar.
‘‘Bunun için, Oğul sizi özgür kılarsa, gerçekten özgür olursunuz.’’ (Yuhanna 8:36) diye yazılmıştır.
‘‘Esenlik veren Tanrı, koyunların büyük Çobanı’nı, Rabbimiz İsa’yı sonsuza dek sürecek antlaşmanın kanıyla ölümden diriltti. Tanrı, isteğini yerine getirebilmeniz için sizi her iyilikle donatsın; kendisini hoşnut eden şeyi İsa Mesih aracılığıyla bizlerde gerçekleştirsin. Mesih’e sonsuzlara dek yücelik olsun! Amin.’’ (İbraniler 13:20-21)
Biz Mısır’ın 10 belasından ne öğrenebiliriz?
Kutsal Kitabın ‘Mısır’dan Çıkış’ bölümünde anlatılan Mısır’ın 10 belası, Firavunun inatlaşması sonucunda Tanrı’nın halkını salıvermeyi reddetmesiyle gelmiştir.
Tanrı Musa’yı, seçilmiş halkını kurtarmak için gönderene kadar, 400 yıl boyunca Mısır’da köleydiler ve esaret altında yaşayarak zorluklarla yaşamlarını sürdürdüler.
Mısır’dan Çıkış 6- 11 ayetlerinde olan 10 belayla ilgili metni okuyup İsrail Tanrı’sının, gücünü her biriyle nasıl gösterdiğini inceleyelim:
Tanrı neden 10 belayı Mısır’a gönderdi?
Bu soruya Çıkış 12:12’de yanıt verilir.
Mısır o zaman önemli bir dünya gücüydü ve Kendisini güçlü göstermek isteyen her devlet gibi İsraillileri köle olarak kullanmaktan çekinmiyordu.Tanrılarını da güçlü göstermek için bunu yapıyorlardı. Rab, Mısır’ın sahte tanrılarının, gerçek ve tek Yüce Tanrı’nın dengi olmadığını dünyaya göstermek istedi ki her bela bu amacı gösteriyordu.
Her biri Mısırlıların taptıkları şeyleri, neye güvendiklerini sistematik olarak geçersiz kıldı ve kimin daha büyük olduğunu gösterdi.
Mısır’ın belalarla vurulmasının ikinci nedeni Çıkış 9:1’de listelenmiştir.
Hepimiz, Tanrı’nın önderliğindeki Musa’nın Firavun’a “Halkımı bırakın” dediğini biliyoruz. Her Şeye Gücü Yeten Tanrı adına Musa, “Halkımı salıver de bana kulluk etsinler” dedi. Tanrı, halkının bağlı ve köle olmasını istemez. Mısır’ın putlarına esaret altında bağımlı olmasını, kötü alışkanlıklara ve kötü yaşamlara köle olmasını istemez.
Tanrı, halkının özgür olmasını ister. Özgürlük, insanlara Tanrı’ya ibadet etmeleri için sınırsız bir fırsat verir. Hayatınızda Tanrı olmadan gerçek bir özgürlük yoktur.
Bütün Ulusun Başına Belaları Tanrı mı Getirdi?
Hayır!! Tanrı getirmedi.
Firavun, inadı ve öfkesi yüzünden milletinin üzerine belaları getirdi çünkü Musa’nın birçok defa kuvvetli bir şekilde uyarmasına rağmen kalbini Musa’ya ve daha da önemlisi Tanrı’ya karşı katılaştırdı ve Yüce Tanrı’ya karşı durmaya cüret ettiği için ulusunu mahvettiğinde ve Kızıldeniz’deki ulusal orduyu yok ettiğinde bedelini ödediğini hatırladı!
Ulusal liderlerin aldığı kararlar; ulusun mali, manevi ve uzun ömürlü olmasında etkilidir, fayda yada zarar verebilir, katkı da sağlayabilir.Bu durumlarda milletiniz zorlanıyor mu? Liderlerinize bakın ve tanrısal bir liderliğiniz olduğundan emin olun. En önemlisi, Kutsal Kitabın 1. Timoteos 2:1, 2’de bizi teşvik ettiği gibi onlar için dua edin.
“Her şeyden önce şunu öğütlerim: Tanrı yoluna tam bir bağlılık ve ağırbaşlılık içinde sakin ve huzurlu bir yaşam sürelim diye, krallarla bütün üst yöneticiler dahil, bütün insanlar için dilekler, dualar, yakarışlar ve şükürler sunulsun.” (1. Timoteos 2: 1, 2)
Tanrı yolunda, bilge, cesur ve dürüst ulusal liderler için dua edelim!
İncil Çalışması
- Mısır’da köle olarak yaşayan İsrailoğulları’nın oradan ayrılması için Rab gücünü nasıl gösterdi?
- Ne yazık ki birçok denemeden sonra bile uyarının Tanrı’dan olduğuna dair ikna edici kanıtlar istenir! Size göre dikkate almak için Tanrı korkusu nereden başlamalıdır?
- Bu bölümdeki 10 beladan ve sonuçlarından neler öğrendiniz?
Hayatımızda gündeme gelen iman konuları görmek ister misiniz?