Gurur duyuyorum!

“Kardeş, benim önemli olduğumu bilmelisin. Bana daha iyi davranmalısın. “Beni küçümseme, zoruma gidiyor.” “Unutma!
Ben gururluyum ve onurluyum.”
İnsan ilişkilerinde meydana gelen bozuklukların pek çok sebebi ‘gurur’ ile oynanmasıdır.

“Gurur” insanın sürekli olarak; övülüp, takdir edilme isteğidir. Bu durum insanın, kendisini maddi veya manevi yönde beğenme ve üstün görme duygusudur.
Herkes; gurur yüzünden az veya çok acı çekmiştir mutlaka ve şuan hala çekmektedir.

Tanrı’nın yarattığı en mükemmel yer olan Aden bahçesinde şeytanın, Hava’nın kulağına fısıldadığı şey şuydu: “Gurur duy! Tanrı gibi olacaksın” ve “bilgelik dolu olan meyveyi ye”. Sonra yılan kadına, “Kesinlikle ölmeyeceksin” dedi. “Çünkü Tanrı bilir ki, onu yediğin gün gözlerin açılacak, iyi ve kötüyü bilen Tanrı gibi olacaksın.” (Yar. 3:1-13)
Gurur sonucu “ölüm”, şeytanla aynı kınamaya ortak düşelim diye, şeytanın, Hava’ya yasak meyveyi yemesini sağlatan ilk günahtır.
Gururla işleyen insan yaşamları görmek, oldukça alışık olduğumuz bir durumdur ve nettir.

Peki, “Gurur” günahlı mıydı?
“Gurur yıkımdan önce ve düşmeden önce kibirli bir ruhtur” diyor. Gururun günahıyla ilgili başka pek çok kutsal uyarı var.
Insan, neden özellikle gurura karşı uyarılır? Herhangi bir başarı hissiyle gurura kapılmak günah mıdır?
Kutsal Kitap’ta Rab’den korkmak kötülükten nefret etmek demektir. Kibirden, küstahlıktan, kötü yoldan, sapık ağızdan nefret etmeliyiz.
Tanrı’nın nefret ettiği gururun, tam olarak ne olduğunu anlamak, çok önemlidir.

Şimdi “Gururun günahı” ile nasıl mücadele edebileceğimiz ve nasıl “alçakgönüllü” olabileceğimiz konusuna bakalım.
“Tanrı kibirlilere karşıdır, Ama alçakgönüllülere lütfeder.” Uygun zamanda sizi yüceltmesi için, Tanrı’nın kudretli eli altında kendinizi alçaltın. (1. Pe. 5:8)
Alçakgönüllülükle kendini alçaltmak konusu, dünyada modası geçmiş ve çoğumuz için kesinlikle çekici görünmeyen bir şeydir.
Jonathan Edwards’ın dediği gibi; “Gerçek bir Hristiyanın karakterinin en önemli göstergesi; alçakgönüllü olmasıdır.”

Alçakgönüllülük konusunda baktığımızda, en büyük alçak gönüllülük örneği kimdir? Ve alçakgönüllülük düşüncesi ile kendimizi kökten değiştirmemiz için kimden teşvik almalıyız?

Cevap, sadece İsa Mesih’tir!

Cennetteki Görkemini bırakıp, dünyaya gelen ve insan arasında yaşayan Tanrı’nın Oğlu, İsa Mesih… Bizim günahlarımız için kendisini bir kurban olarak feda etti ve yaşamı boyunca, bize alçakgönüllülük örneği gösterdi.
“İnsan oğlu, hizmet edilmek için değil, hizmet etmek ve kendi hayatını birçokları için fidye olarak vermek için geldi” (Matta 20:28)
İsa Mesih, derin bir alçakgönüllülük ruhu göstermiştir. İsa; öğrencileriyle geçirdiği son gecede, eline bir havlu alıp, bütün öğrencilerinin kirli ayaklarını yıkadı ve temizledi. (Yuh. 13: 1-11).

İsa Mesih, “Tüm örneklerin de örneğidir.” Kendilerini alçaltanlar yüceltilecektir! Ve bu, dünyadaki hayatımızı yönlendirmektir.
Tanrı’nın bizi yüceltmesini istiyorsak; kendimizi alçaltmalı, O’na güvenmeli ve Mesih’in alçakgönüllüğünden örnek alıp hayatımıza uyarlamalıyız.

Peki ama, nasıl kendimize uyarlarız ve O’nun gibi alçakgönüllü olabiliriz?
İncil’i okuyup İsa Mesih’in düşüncesine ortak olun. O’nun rehberliğini kabul edin. Hayatınızı yönlendirmek için O’na bağımlı olduğunuzu anlamanız ve karar vermeniz gerekiyor. Ancak bu şekilde O’nunla birlikte yeni bir yaşama başlar ve O’nun, alçakgönüllülük konusundaki güçlü varlığını yaşamlarınızda hissedebilirsiniz.
Kendi arzularımız ve davranışlarımız yerine, tamamen İsa Mesih’e bağımlı olmamız ve O’nun alçakgönüllülüğüne hayran kalmamız gerekiyor. Öncelikle kendimiz için bunu istemeliyiz.

Alçakgönüllülük ile yaşamak ‘Kutsal Ruh’ ile birlikte olmaktır.
Kutsal Ruh aracılığıyla kalbimizin temizlenmesi ve kendisini derinden değiştirmesi için ciddiyetle ve düzenli olarak dua etmemiz gerekir.
Çünkü bunu kendi gücümüzle yapmamız imkânsızdır. İnsanlar alçakgönüllü davranışlar gösterebilir, fakat sonunda mutlaka son konuşmayı ego yapar ve bitirir. İnsan, her şeyde kendisinin haklı oldugunu iddia eder ve her şeyin en iyisini kendisinin yaptığını söyler. Kendisini; dünyanın en doğru, en masum ve mağdur kalan insanı olarak ifade eder.

İsa Mesih’in; erkekleri ve kadınlarını, alçakgönüllü olmaya çağırmasının önemini anlamak gerekiyor. İncil’de şöyle yazar:
“İblis’tensiniz ve babanızın arzularını yerine getirmek istiyorsunuz. O başlangıçtan beri katildi. Gerçeğe bağlı kalmadı. Çünkü onda gerçek yoktur. Yalan söylemesi doğaldır. Çünkü o yalancıdır ve yalanın babasıdır.” (Yuh 8:44)
İblisin, yalanın babası olduğu; bizleri, yaratıldığımız bütünlük, masumluk ve kutsallığımıza rağmen kandırabiliyor olmasında zaten görülebiliyor.

Tevrat’ta Tanrı; şeytanın yalan söylediğini bildiriyor: “Kesinlikle ölmeyeceksin” diyerek Hava’yı aldattı ve yalan söyledi. (Yaratılış 3:1-13)
Gurur altında söylenen yalanın ilk mülkleri, insanların Tanrı’ya bağlılıklarını yitirmelerine sebep oldu ve insanları, O’na karşı isyancılara dönüştürdü.

Tanrı’nın, İsa’yı çarmıha gerilmesinden dirilişine, sonra da Mesih Rab olarak yüceltilmesine ve O’nun sayesinde günahımızdan arındırdığımıza inanmamız gerekiyor. Bunu; gururla değil, alçakgönüllü bir şekilde kabul etmek gerekiyor. Alçakgönüllülük ile Rab’bi yüceltmek, Hristiyanlığın temel teolojisidir.
Tanrı, alçakgönüllüyü her zaman kutsamayı ve yüceltmeyi sever. Alçakgönüllülük; tüm erdemin kökü, ana kaynağı ve özüdür.

Bugün, Rab’bin çağrısına yanıt vermek istiyorsanız, lütfen kendinizi alçalttın ve yüreğinizi açın. O’nu Kurtarıcı olarak kabul edin.
Alçakgönüllü yaşamak için dua ile başlayın.