Barnabas İncil’i denen kitap nedir?

Barnabas İncil’i denen kitap nedir?

Hristiyanların sıkça karşılaştığı bir takım sorular vardır. Bu sorulardan biri de şüphesiz ki ‘Barnabas İncili’ denen kitapla ilgilidir.

‘Barnabas İncili’ni incelemeden önce şu gerçeği hatırlamak gerekir: Tanrı Sözü olduğu iddia edilen bir kitap, asla ne bilimle ne tarihle ne de gerçek olan başka herhangi bir şeyle çelişmemelidir. Çünkü Her Şeyi Bilen Yaratıcının hatası olmaz ve bunu düşünmek bile O’na noksanlık katacaktır. Oysa ‘Barnabas İncili’ denen kitap, içerisinde birçok hata ve çelişki barındırır. Elbette bu hatalar ve çelişkilere göz atacağız fakat öncesinde, kitabın ortaya çıkış tarihi ve genel özellikleriyle ilgili bir araştırma yapmak faydalı olacaktır.

1. Toplumumuzda ‘Gerçek İncil’ denilen “Barnabas İncili”nin dili ve ilk ortaya çıkış tarihi nasıl olmuştur?

İncil, ilk olarak Grekçe yazılmıştır. Grekçe, İsa’nın döneminde Akdeniz’de yaygın olan ortak dildir ve İncil’in nüshalarının Grekçe yazılmasının sebebi de Yahudi olmayan insanların da Müjde’yi anlayabilmeleri içindir. Tevrat, Zebur ve Mezmurlar ise İbranice yazılmıştır.

Aslında İsa’nın ana dili olan Aramice, eski Asur dönemi ve sonrasında Doğu Akdeniz’in ortak dilidir (Yeşaya10:5-6). Ve Aramice, Suriye’de Şam civarındaki küçük bir bölgede hâlâ zaman zaman konuşulmaktadır.

Bilim adamlarına göre İsa’nın yaşadığı bölgede yaşayanların çoğunun en az üç dil konuşması çok muhtemeldi. Bunlar Aramice, Yunanca ve İbranice’dir. Bu bilgiler ışığında ‘Barnabas İncili’ne döndüğümüzde; kitabın eski Grekçe, İbranice ya da Aramice yazılmış olması gerekiyor. Ancak Barnabas İncili adlı kitap; Ortaçağ kilisesinin dili olan Latince (İtalyanca ve İspanyolca) yazılmıştır ve iki el yazması günümüze kadar ulaşmıştır. Ve ‘Barnabas’ isminden bahsetmek gerekirse bu ismi taşıyan üç eser bulunmaktadır. Bunlardan birincisi İncil’in Elçilerin İşleri Bölümünde adına rastladığımız ‘Barnabas’ ikincisi ‘Barnabas Mektubu’ ve üçüncüsü ise ‘Barnabas İncili’dir.’ Bunların birbiriyle bağlantısı hiçbir zaman yoktur.

Kısaca özetlemek gerekirse:

  • İsa’nın havarilerinden biri olan Barnabas: İncil (Elçilerin İşleri 4:36 ve 14:14) ya göre Barnabas, Kıbrıslı bir Yahudiydi ve sonra elçi Pavlus ile birlikte müjde yolculukları üstlendiler.
  • Barnabas Mektubu: MS 70 ile 132 yılları arasında yazılmış Yunanca bir mektuptur ve metnin tamamı, İncil’in hemen ardından ve Hermas Çoban’ının önünde yer aldığı 4. yüzyıl Codex Sinaiticus’ta korunmuştur. Birkaç yüzyıl boyunca, bazı Hristiyanların kutsal metin olarak gördüğü, bazılarının ise dışladığı tartışmalı yazılardan biriydi.
  • Barnabas İncili: Özellikle toplumumuzda çok yaygın olarak ‘Orjinal İncil’ diye bahsedilen bir kitaptır. İçeriğinde İsa’nın çarmıha gerilmesi inkar ediliyor ve büyük ölçüde İslami unsurlarla uyumlu hale getirilmiştir. Daha açıkçası içinde Muhammed’in isminin geçtiği iddia ediliyor (sayfa4). Aslında Barnabas İncili’nin, Müslüman açısından yaklaşık olarak 16. yüzyılın son çeyreğinde yazıldığı düşünülmektedir. Bu kitabın en eski nüshası, Madrid’de bulunan Morisco tarafından 1634 yılında yazılan bir el yazmasında keşfedilmiştir ve buna ilişkin ilk yayınlanmış referans, Fransız şair Bernard de la Monnoye’nin 1715 tarihli Menagiana kitabında yer almaktadır.

Bu durum da ‘Barnabas İncili’ denen kitabın, Tanrı Sözü olmadığı gerçeğini bir kez daha gözler önüne serer.

2012 Şubat ayında tüm medya’ya yansıyan ‘Barnabas İncili’nin bir nüshasının bulunmasıyla kamuoyu, bunun eski bir el yazması ve ‘gerçek İncil’ olduğunu düşünerek ayağa kalktı. Geniş kitlelerce ilgi gören bu nüshada bir peygamberden bahsediyordu. Bu durum halkı heyecanlandırmıştı ve yeni bir tarih yazılacağına inandırmıştı. Türkiye’de bulunan bu 1.500 yıllık nüshanın, Barnaba İncili’nin bir kopyası olduğunu öne sürüyorlardı. Bulunan ‘Barnabas İncili’nde İsa’nın görüşleri, Müslümanların söyledikleriyle aynı şekilde yorumlanmış ve açık benzerlikler taşımasının yanında, bir peygamberin geleceğinin haber verildiği bir hikayeye bile yer verilmişti. İşte bütün bunlar bu kitabın, özellikle Müslümanlar tarafından ‘orjinal İncil’ olarak yorumlanmasının sebebiydi!

Fakat ilahiyat profesörü Ö F Harman ‘Barnaba incili ve yazmalarının değeri hakkında şöyle demiştir: “Müslümanlar bu nüshanın görmek istedikleri şeyleri içermediğini ve Barnabas İncili’nin içeriğiyle hiçbir ilgisinin olmadığını görünce hayal kırıklığına uğrayabilirler.” ve ‘Ankara Etnografya Müzesi’ne 2000 yılından bu yana Emniyet ve adliyenin emanetinde bekletilen bu el yazması tarihi incil işte budur! diye Barnabas İncil’i hakkında görüşlerini bildirmiştir. Ve ‘Barnabas İncili’nde, bir peygamberin gelişinden kesinlikle bahsetmediğini belirten Dr Oez: MS 14-15. yüzyılda yazılmış olan bu kitabın, İslam dininin çıkışından en az 700 sene sonrasına ait olduğunu açıkça göstermiştir. Bu nedenle, ilahi bir özellik taşımıyor.’ demiştir. Böylece, bu kitabın İslam dünyası açısından hiç bir önem taşımadığını bulgulamıştır!

Şu ana kadar yoğun güvenlik önlemleri ile adliyede saklanan bu kitabın, birçok sayfasının kopyası değerinde olduğu belirtiliyor. Ancak emanetin sadece yaşı itibariyle değil, yapısı ve içeriği itibariyle de oldukça değerli olması gerekir. Bu kitabın kökeni ve yazarı muhakkak tartışılmıştır fakat hiçbir görüşün genel bir kabulü olmamıştır.

Öte yandan doğru bir araştırma şansı elde etmek için sözü geçen ‘Barnabas İncili’ denen bu kitabı orjinal incil olarak ilan etmeden önce, bunun Roma Vatikan tarafından son derece değerli bir şekilde incelenmesi gerekir.

2. ‘Barnabas İncili’nde bulunan hata ve çelişkiler nasıl yorumlanmalıdır?

Yazar hakkında

‘Barnaba İncili’nin en eski tarihine baktığımızda, İsa’dan çok sonra yazıldığını ve sadece bu özelliğiyle bile büyük bir çelişki kaynağının varlığını ortaya koyduğunu görebiliriz. Peki iki bin yıl önce gelen İsa Mesih’ten yaklaşık 1.500 yıl sonra yazılan bir kitap ne kadar güvenilir olabilir? Zamandaki büyük fark nasıl açıklanabilir? Eğer bu kitap gerçekten de MS 1. yüzyılda İsa’yla birlikte seyahat eden bir Yahudi tarafından yazılmışsa, yazarın o dönemde Yahudi yaşamının temel gerçeklerine aşina olması ve yazdığı kelimelere mantıksal bir şekilde dikkat göstermesi gerekirdi.

Örneğin: Barnabas Incili 42. Bölümünde İsa’nın; “Ben Mesih değilim” diye itiraf ettiğini yazılıyor! Aslında, ‘Mesih’ olarak kullanılan kelime, İbranice’nin Yunanca tercümesidir. Bu kelimelerin her ikisi de çevrildiğinde ‘Kutsanmış kişi’ veya ‘Seçilmiş kişi’ anlamına gelir. Bu kelime, çok az kullanılan ve anlaşılması güç bir kelime değildir; aksine Yahudi ve Hristiyanlar arasında en meşhur kelimelerden biridir.
Hiç şüphe yok ki elçi Barnabas gibi dindar bir Yahudi bu kelimeye çok aşina olurdu. Ama bu kitap, İsa’nın Mesih olduğunu inkar ediyor ve bu kadar ünlü bir kelimeyle hata yapmış olması kabul edilemez. Demek ki kitabın yazarı “Mesih” sözcüğünün anlamını hiç bilmiyordu ve bu da kitabın, kesin olarak İsa’nın havarileri tarafından yazılmadığının kanıtıdır.

Öte yandan Kuran’da, İsa’nın Mesih olduğundan yedi kere bahsedilir (Kur’an’da Sure 3, Sure 4, Sure 157, Sure 3:45, Sure 72, Sure 5:17).
Kuran’da Hz. İsa’nın babasız yaratıldığı, Hz. Adem’in durumuyla karşılaştırılarak vurgulanır. İsa’nın Allah’ın izniyle çeşitli mucizeler gerçekleştirdiği kabul edilir. Ve İncil kitabının Allah tarafından indirilen vahiy olduğunu kabul eder!

Sonuç olarak, eğer bu ‘Barnabas İncili’ gerçekten de havari Barnabas tarafından yazılmış olsaydı, dindar bir Yahudi olarak, kullanılan kelimelere dikkat ederdi ve aynı zamanda kendisiyle birlikte hizmet eden Havari Pavlus’a da tanıklığını ifade edebilirdi. Bu asılsız ve oldukça mantıksızdır.

Yazılan Yeri

Barnabas Incili 20-21. bölümlerinde İsa’nın Nasıra’ya yelken açtığı ve o kasabanın denizcileri tarafından karşılandığı anlatılıyor. Daha sonra Nasıra’dan ayrılır ve Kefernahum’a gider:

‘İsa Galile denizine gitti ve bir gemiye binerek Nasıra’ya doğru yola çıktı… Nasıra şehrine vardıklarında denizciler, İsa’nın yaptığı her şeyi şehre yaydılar … (sonra) İsa Kefernahum’a çıktı’ (bölüm 20-21).

Bu hesapta büyük bir hata var. Nasıra bir balıkçı köyü değildi, aslında Galile gölünden yaklaşık 14km uzaktaydı ve bir dağ sırasının tepelerinde yer alıyordu. Kefernahum da Nasıra değil, İsa’nın havarileriyle birlikte ulaştığı bir balıkçı köyüydü. Nasıra ve Kefernahum, İsa’nın havarileriyle birlikte sık sık ziyaret ettiği iki köydü! Dolayısıyla İsa’nın herhangi bir takipçisi bu kentleri iyi bilirdi. Ancak bu kitabın yazarı öyle değil! Bu onun İsa’nın havarisi olduğu iddiasına şüphe düşürüyor ve aynı zamanda o bölgede yaşamadığını da gösteriyor.

Yazılan Tarihi

Tarihsel olarak MS 1. yüzyılda İsa’nın doğduğu dönemde Yahudiye’de Hirodes ve Pilatus’un hüküm sürdüğü anlatılır (Barnabas Incili:54) O dönemde Hirodes, Sezar Augustus’un emriyle Yahudiye’de hüküm sürüyordu ve Pilatus da valiydi. Bu tarihsel olarak yanlıştır. Çünkü Herod ve Pilatus hiçbir zaman Yahudiye’yi aynı anda yönetmediler. Hirodes MÖ 37-4 yılları arasında Yahudiye’yi tek başına yönetirken, Pilatus otuz yıl sonra MS 26-36 yılları arasında hüküm sürdü.

Sonuç olarak ‘Barnabas İncili’ şöyle açıklanabilir:

  • M.S. 1. yüzyılda Yahudi dünyasının yaygın olan dili İbranice, Yunanca veya Aramice (Süriyani) olarak yazılmamıştır.
  • İsa’nın havarilerinden birisi Barnabas tarafından yazıldığına dair hiçbir kanıt yokken, yazılmadığına dair pek çok kanıt vardır.
  • Söz konusu kitabın yazarının, adı geçen yerlerde yaşamadığı ve tanıklık yapamadığı açıktır.
  • Söz konusu kitapta bahsi geçen hükümdarlara, Roma imparatorluğu içinde hiç kimse uymamaktadır.

3. “Barnabas İncili” ile “Kur’an” yan yana geldiğinde nasıl olur?

Barnabas İncili büyük bir çoğunlukla Kuran’ın öğretisini desteklemektedir. Ancak bunun gerçekleşmediği birkaç nadir durum da vardır.

İsa’nın Doğuşu: Meryem’in İsa’yı doğururken acı çektiği Kuran’da açıkça bildirilmektedir; “Onunla birlikte uzak bir yere çekildi. Doğum sancıları onu hurma ağacının gövdesine doğru sürükledi.” (Kuran 19:22-23) Ancak Barnabas İncili bunun tersini öğretir: “Bakire son derece parlak bir ışıkla çevrelenmiş ve oğlunu acı çekmeden doğurmuştur.” (Barnabas İncili böl. 3).

Gökler: Kuran yedi gök olduğunu öğretir: “Yedi gök ve yer O’nu hamd eder” (Kuran 17:44). Ancak Barnabas İncili dokuz göğün olduğunu öğretir: “Doğrusu sana söylüyorum, gökler dokuz tanedir ve bunların arasında, bir insanın beş yüz yıllık yolculuğundan birbirinden uzak olan gezegenler bulunur (Barnabas İncili böl. 178).”

Özellikle Mesih hakkında: Kur’an, İsa’nın Mesih olduğunu öğretir ve hiçbir zaman O’nun, Mesih olduğunu inkar etmez: ‘Allah sana, ondan adı Meryem oğlu Mesih İsa olan bir kelimeyi müjdeliyor’ (Kuran 3:45). Ancak Barnabas İncili, İsa’nın Mesih olduğunu inkar ediyor ve onun yerine Muhammed’in Mesih olduğunu söylüyor:

İsa itiraf etti ve gerçeği söyledi: “Ben Mesih değilim” (Barnabas İncili bölü. 42).

Sonra rahip şöyle dedi: “Mesih nasıl adlandırılacak?” … (İsa cevap verdi) “Muhammed onun mübarek adıdır” (Barnabas İncili böl. 97)

Bu iki düşünce de Kuran’a aykırıdır. Sonuç olarak, toplumsal açıdan çok önemli olan ‘Barnabas İncili’ni araştırıp inceledikçe bu kitabın doğru olmadığı daha da netleşiyor! Bunun için çok üzgünüm!

Biz ne zaman ‘Barnabas İncili’ hakkında birisiyle sohbet etmeye çalışsak, Hristiyanların okuduğu İncil’in gerçek olmadığını ve değiştirilmiş olduğunu söylüyorlar! Üstelik kilise rahipleri ‘Barnabas İncili’ni saklamak ve gerçeği açıklamamak ile suçlanıyor. Sizler de benzer bir şeyi duymuş veya söylemiş olabilirsiniz.

Ancak şu akılda tutulmalıdır. Eğer Barnabas İncili doğru olsaydı, onun vahyini hiçbir şey engelleyemezdi ve dünya onu mutlaka kucaklardı! İncil’de İsa ‘GERÇEK’ hakkında şöyle yanıt verdi:

“İsa kendisine iman etmiş olan Yahudiler’e, “Eğer benim sözüme bağlı kalırsanız, gerçekten öğrencilerim olursunuz. Gerçeği bileceksiniz ve gerçek sizi özgür kılacak” dedi.
“Biz İbrahim’in soyundanız” diye karşılık verdiler, “Hiçbir zaman kimseye kölelik etmedik. Nasıl oluyor da sen, ‘Özgür olacaksınız’ diyorsun?”
İsa, “Size doğrusunu söyleyeyim, günah işleyen herkes günahın kölesidir” dedi. “Köle ev halkının sürekli bir üyesi değildir, ama oğul sürekli üyesidir.
Bunun için, Oğul sizi özgür kılarsa, gerçekten özgür olursunuz.” (Yuhanna 8:31-36)

Hepimizin gerçeklere sahip olmaya hakkı var. Gerçeği bilmeli ve ondan faydalanmalıyız. Çünkü “Gerçek” bizi özgür kılar!

Umarım faydalı olmuştur!

Teşekkürler

Uygulama

  1. ‘Barnabas İncili’ toplumsal açıdan önemli kılan hususlar nelerdir?
  2. ‘Barnabas İncili’ okurken en çok ilginizi çeken konu nedir?
  3. İsa Mesih neden kendisine inananlara ‘Siz gerçeği bileceksiniz ve gerçek sizi özgür kılacak’ diyor? (Yuhanna 8:31-36)

Dua edelim

Rabbimiz İsa Mesih!
Senin tahtının önünde hiçbir şey gizlenemez ve saklanacak hiçbir yer yoktur! Sen gerçek ve layık olan tek Tanrısın ve bizi kuşatıyorsun! Ellerimi kaldırıp Sana hamd ediyorum ve kapalı kalbimi Sana açıyorum.
Lütfen bizi bilgelik ruhuyla donat!İsa Mesih’in Adıyla
Amin!

Dua ile Başla Hizmet Grubu