Şimşon ‘Tanrı’ya adanmış kişi’

Kutsal Kitap’ın ışığında bugün sizlere, henüz annesinin rahmindeyken Tanrı’ya adanmış olan Şimşon’un hayatını tanıtmak istiyoruz. Tanrı’nın halkının son yargıçlarından biri olan Şimşon’un doğumu, tıpkı ebeveynlerinin yaşamı gibi mucize doluydu.

Karısı kısır olan ve bu nedenle de hiç çocuk sahibi olamamış Manoah adında bir adam vardı. Birgün RAB’bin meleği Manoah’ın karısına görünerek, “Kısır olduğun, çocuk doğurmadığın halde gebe kalıp bir oğul doğuracaksın” dedi. ‘‘Bundan böyle şarap ya da içki içmemeye dikkat et, murdar bir şey yeme. Çünkü gebe kalıp bir oğul doğuracaksın. Onun başına ustura değmeyecek. Çünkü o daha rahmindeyken Tanrı’ya adanmış olacak. İsrail’i Filistliler’in elinden kurtarmaya başlayacak olan odur.” (Hakimler 13: 3-5)

Böylece Şimşon ‘Tanrı’ya adanmış kişi’ bir ‘Nezir’ olarak seçildi. Şimşon’un, tüm yaşamı boyunca Rab’bin amacını yerine getirmek için bir Nezir olarak görevini sürdürmesi gerekiyordu. (Hakimler 13:5)

“Nezir’in anlamı; ‘adak’ yani ‘kutsanmış’ veya ‘kutsamak için ayrılmış'” demektir. Bu, Şimşon’un dünyanın yaşam tarzından uzak durup kutsanmak için çağrıldığını gösteriyor ve Tanrı’nın amacı için kutsanmış olarak O’na bağımlı kalması gerektiğini ifade ediyor. ‘Nezir’ olmanın günümüzdeki anlamı ise; İsa Mesih’in adıyla vaftiz olup O’nunla birlikte olmaktır!

Şimşon doğumundan itibaren seçilmişti

Tanrı Şimşon için özel bir yaşam planlamıştı ve bir melek aracılığıyla Şimşon’un anne babasına, onu doğuşundan itibaren bir Nezir olarak seçtiğini söylemişti. Tanrı, Şimşon’dan bir Nezir olarak yeminli ve tüm yaşamı boyunca Tanrı’ya bağımlı olmasını istiyordu. Yani Şimşon’un bir Nezir olması tamamen Tanrı’nın çağrısıydı. Bu özel yemine, Şimşon’un yiyeceği yemek, usturayla saçını kesmemesi ve bir cesedin yanında bulunmaması da dahildi.

Bu sınırlamalara karşılık Tanrı, Şimşon’a olağanüstü bir güç verdi. Ama ne yazık ki Şimşon hayatı boyunca tüm bu kısıtlamaları ihlal etti ve bu da onu trajik bir sona götürdü. (Hakimler 13: 1-25)

Genç Aslan Şimşon

Bir gün Şimşon, Tanrı’ya karşı olan bir kadınla tanıştı ve bu olay, bir Nezir olan Şimşon’un yaşamına aykırı bir davranıştı. Şimşon’un anne ve babası, onu eş olarak kendi halkından bir kadını seçmesine ikna etti. Ama Şimşon’un arzuları, dünya zevklerine düşkün olduğunu için hiç dinlemedi.

Şimşon, karısı olarak seçtiği kadını ziyarete giderken yolda genç bir aslanla karşılaştı. Aslanı çıplak elleriyle öldürmeyi başardı. Görünüşe göre bu, Tanrı’nın büyük gücünün hayatında ilk kez ortaya çıkışıydı ve bu olaydan anne babasına bile bahsetmedi. Bir süre sonra kadınla evlenmek üzere yine aynı yoldan giderken, bir arı sürüsünün aslanın leşini kovana çevirdiğini gördü. Ve oradaki balı avuçlarına doldurdu, yiye yiye oradan uzaklaştı. (Hakimler 14: 1-10)

Şimşon, Nezirlerin cesetlerden kaçınma yeminine aykırı olarak aslanın leşinden bal aldı. Aslanın ölümü ve ardından arıların yerleşmesiyle ilgili bu olay, daha sonra anlatacağı bir bilmecenin temeli oldu.

Şimşon’un Bilmecesi

Şimşon düğün ziyafetine hazırlanırken, görünüşe göre sorun çıkarmak isteyen Filistliler ona geldi ve meydan okumayı teklif etti. Şimşon onlara, şölen boyunca cevaplamaları gereken bir bilmece verdi. Doğru cevap verirlerse otuz adamın her birine çarşaf ve kıyafet verecekti. Bilmeceyi çözemezlerse de aynısını onlardan alacaktı. Bilmece şuydu: “Yiyenden yiyecek, Güçlüden tatlı çıktı.”

Filistliler bilmeceyi kendi başlarına cevaplayamadılar ve Şimşon’un karısı ile ailesini bilmecenin cevabını öğrenebilmek için ölümle tehdit ettiler. Karısı şölen boyunca yedi gün ağlayıp sürekli Şimşon’u sıkıştırdı. Şimşon yedinci gün bilmecenin yanıtını ona söyledi. “Baldan daha tatlı ne olabilir? Peki bir aslandan daha güçlü olan nedir?”

Şimşon, bilmecenin borcunu ödemek için ihtiyaç duyduğu giysiyi almak üzere Aşkelon’dan 30 adamı öldürdü. (Hakimler 14: 14-20)

Şimşon ve çakallar

Bu olaydan sonra Şimşon’un kayınpederi, kızını Şimşon’a vermekten vazgeçti ve Şimşon’un beğenip evlenmek istediği kızı yerine, onun küçük kız kardeşini teklif etti. Bu tekliften memnun kalmayan Şimşon, istediği kızın karşılığında üç yüz çakalı kuyruklarından birbirine bağlayıp çıra sıkıştırdı ve Filistliler’in ekinlerinin tarlalarında koşarak bütün ürünlerini yok etti.

Ama Filistliler’in intikamı daha kötüydü. Şimşon’un karısını ve ev halkını yaktılar. Şimşon tek başına Filistliler’e karşı savaşa girdi. Bu savaşta Şimşon’un çok kişiyi öldürdüğü ve bu sayının etkileyici olduğu tahmin ediliyor. Daha sonra bir dağa çekilip bir mağaraya sığındı. (Hakimler 15: 1-7)

Filistliler intikam hırsıyla doluydu ve Şimşon’u kendilerine vermeleri için Yahudalılar’ı sıkıştırmaya başladılar. Yahudalılar, Filistliler’in sayıca kendilerinden üstün olduklarını biliyorlardı ve halklarının yok olmasını istemedikleri için Şimşon’u Filistliler’e vermek için işbirliği yaptılar.

Bu nedenle 3.000 Yahudalı Şimşon’u teslim etmek için iplerle bağladı ve Filistliler’e verdi. Şimşon, Filistliler’in ordugahına vardığında ipleri çözdü ve onlarla yeniden savaştı.

Bu kez eşeğin çene kemiğiyle savaştı ve bu savaş bitmeden 1000 kişiyi öldürdü. O sırada Şimşon aslında orada susuzluktan ölmek üzereydi. Tanrı ona bir çukurdan su çıkardı ve suyu içince canlanıp güçlendi.(Hakimler 15: 8-20)

Şimşon Filistliler’in egemenliği sırasında halkına 20 yıl hükmetti. Şimşon, her zaman Tanrı’nın planına uymadığı halde Tanrı, halkını yönetmek ve korumak için Şimşon’u kullandı. Bu nedenle Kutsal Kitap’ta, Tanrı’nın kullandığı birçok yargıçtan biri olarak anılır. (Hakimler 15: 20)

Simşon ve Delila

Şimşon, Sorek Vadisi’nde yaşayan Delila adında bir kadına aşık oldu. Şimşon’un düşmanı Filistler, onun gücünün sırrını öğrenmek ve onu esir almak için Delila’dan yardım istediler ve karşılığında da ona 1,100 parça gümüş teklif ettiler. Simşon ve Delila’nın hikayesini okuduğumuzda, çeşitli ve aptalca oyunların döndüğünü ve Şimşon’un bu yüzden kurban olduğunu görebiliriz.

Delila, acımasızca sıkıştırarak Şimşon’un zayıf noktasını ortaya çıkarmayı başardı. Şimşon, Delila’nın hainliği yüzünden esir alındı. (Hakimler 16: 4-14)

Simşon’un Yakalanması ve Ölümü

Şimşon, düşmanlarının eline düştü ve saçları kesilmiş ve gözleri oyulmuştu. Filistliler herkesin önünde onu küçük düşürdüğünde Şimşon; her zamanki gibi kalkıp silkeleneceğini düşündü. Ama maalesef, RAB’bin gücünün kendisinden ayrıldığını bilmiyordu. Onu Gazze’ye götürüp tunç zincirlerle bağladılar ve cezaevinde değirmen taşına koştular. (Hakimler 16: 15-20)

Şimşon bir daha aşağılanmak üzere tapınağın damını taşıyan iki ana sütunun ortasına yerleştirildi ve elleri binanın sütunlarına konuldu. O an gerçekten de çok çaresizdi; zincirle bağlanmış ve kördü. Yine de halkı için bir şeyler yapması için Tanrı’ya dua etti. Tanrı, ona tapınağın binasını yıkma gücü verdi ve bu yıkımla birlikte oradaki tüm insanları da yok etti.

Şimşon, Tanrı’nın verdiği güçle O’nun çağrısına kulak vermek yerine kendi zevkleriyle çevrilmiş bir yaşamı seçti ve bu, onu paramparça bir yaşama götürdü. Buna rağmen Tanrı, Şimşon’un yaşamından vazgeçmedi ve bu, bugün hala bizim için de geçerlidir. Bizler yaşamlarımızda, doğuştan özel olarak seçilmiş veya yüksek bir mesleğe sahip, çeşitli yeteneklerle donatılmış ya da halkı yöneten veya yönlendiren bir konumda olabiliriz. Elbette dünyasal yaşamda bunlar önemlidir fakat bütün bunlardan da daha önemli olan; imanla Rab’bin çağrısına itaat etmek ve O’nun verdiği görevi tamamlamaktır! Bunun için Tanrı, Rab’bimiz İsa Mesih aracılığıyla bize güç ve akıl veriyor.

Şimşon’un hayatından öğrenilecek şeyler

  1. Tanrı sizi daha yüksek bir amaç için yarattı.
  2. Çağrınızı yerine getirmek için Tanrı’nın gücüne ihtiyacınız olacak.
  3. Tanrı’nın çağrısını yerine getirirken muhalefetle karşılaşacaksınız.

Her ne kadar Tanrı bizi itaat etmeye zorlamasa da, bunu yapmadığımızda bereketlerini ve yetkisini bizden esirgeyebilir. Bu nedenle Şimşon, İbraniler’de “iman yoluyla” olanların bir örneği olarak anılır. “Zayıflıktan güçlü kılındılar.” (İbraniler 11: 33–34). Aynı şekilde, zayıflıklarını kabul eden ve İsa’ya umut bağlayan herkes kurtulacak ve güce kavuşacak!

Uygulama!

  1. Tanrı bizim isyanımıza rağmen tekrar çalışır mı?
  2. Tanrı yanlış seçimler yapmamıza izin verir mi? Bizi Rab’bi takip etmeye ve itaat etmeye zorlar mı?
  3. O’nun Sözüne itaat edecek misiniz? O’nun iradesini yerine getirmeye çalışacak mısınız?

Tanrı’nın, kendisini sevenlerle, amacı uyarınca çağrılmış olanlarla birlikte her durumda iyilik için etkin olduğunu biliriz. Ve Tanrı önceden belirlediği kişileri çağırdı, çağırdıklarını akladı ve akladıklarını yüceltti. (Romalılar 8:28 ve 30)

Dua İle Başla