Rab İsa Mesih bizim efendimizdir
Yeri göğü yaratan Rab’bim!
Yaptığın işlerinden dolayı sana hayranım ve övgüler olsun! Bütün kalbimle, mükemmel efendim olduğunu ilan ederim.
Ben sana ait olan bir kulum ve seninle birlikte olmaktan mutluyum.
Sonsuza dek senin lütfun altında kalayım.
Buyurun. Rab’bim efendim!
Yaşamımızda sıkça kullandığımız kelimelerden biri olan ‘efendim’; emirlerine itaat edilene bir sesleniştir. Bazen de anlaşılmayan bir sözü tekrarlatmak veya karşıdakinin ne düşündüğünü anlamak için kullanılır. Manevi anlamda kullanılan “efendi” kelimesi ; “Yüce,” Allah’ın güzel isimlerinden biri olan “Rab,” terbiye eden, mürebbi ve mürebbiye (terbiyeci, eğitimci) gibi anlamlarda kullanılır. İyelik eki i ile (Rabbi) efendim anlamına gelir.
Rab رَبٌّ, ; İbrânice Rabi רב , “efendi” veya “yüce” anlamına gelir. Rumcada “κύριος” sahip, malik ve saygı unvanı olan Orta … (otantik) kökünden türetilmiş, otoritesi olan, hazret anlamında bir kelimedir.
Tevrat, Zebur ve İncil’de yazılan, “efendi/Rabbi” anlamı taşıyan konuya geçelim.
İncil’de, İsa Mesih’ için ‘Rab’ ismi kullanılır.
Bu kelimeye “efendi” olarak aşinayızdır. Yani Patron… Temel olarak İsa Mesih için kullanılan ‘Rab’ sözcüğünün kastettiği şey; otoriter güce ve kontrole sahiplik anlamı taşır. Öyleyse, İsa’ya ‘Rab’ denilmesinin sebebi nedir?
İsa’nın ‘Rab’ olarak referansları, dirilişinden sonra daha netleştirildi.
İsa’nın havarilerinden biri olan Tomas’ın beyanı ile başladı. “O’nun ellerinde çivilerin izini görmedikçe, çivilerin izine parmağımla dokunmadıkça ve elimi böğrüne sokmadıkça inanmam” dedi.
İsa, Tomas’a, “Parmağını uzat” dedi,
“Ellerime bak, elini uzat, böğrüme koy. İmansız olma, imanlı ol!” O zaman Tomas İsa’ya, sen benim Rabbim’sin ve Tanrım’sın dedi. (Yuh 20:24-28).
Petrus, Pentekost Günü’ndeki ifadesinde şöyle dedi; ‘‘Tanrı, çarmıha gerdiğiniz İsa’yı hem Rab hem de Mesih olarak atamıştı.’’ Bu sözleri duyanlar, yüreklerine hançer saplanmış gibi oldular.
Petrus ve öbür elçilere,
“Kardeşler, ne yapmalıyız?” diye sordular. (Elçi. 2:35-37).
Ağzınızla ‘İsa Rab’dır diyerek ilan etmeli ve yüreğinizle; Tanrı’nın, O’nu ölümden dirilttiğine inanacaksınız. (Rom. 10:9)
İsa’nın “her şeyin Efendisi” olduğunu dile getirmek ve Tanrı olduğunu kabul etmektir.
“Cennetteki ve yeryüzündeki bütün otorite” İsa’nın elindedir. (Mat. 28:18)
“Şabat Günü Rabbidir.” (Luka 6: 5);
“Efendimiz ve Rabbimiz İsa Mesih’tir. (Ju. 1:4)
‘Rablerin Rabbi, Kralların Kralı’ İsa Mesih’tir. (Vahiy 17:14)
‘Tanrı’nın Sözü’, İsa Mesih ile tüm yaratımların hükümdarlığı oldu ve Kralların Kralı olarak tamamlandı.
Peki, İsa’ya “Rab” demek gerekir mi?
Mesih’in saltanatının krallığı, cennette ve dünyada olan her şeyi kapsar. Hiç kimse – O’nun varlığını inkâr edenler bile – O’nun otorite alanı dışında olamaz.
Şeytan bizi, istediğimiz şekilde özgürlüğü bulacağımıza ikna eder ve yoldan saptırmaya çalışır. Fakat gerçek özgürlük yalnızca sevgi dolu İsa Mesih’in elindedir. Ölüm bile kimseyi Tanrı’nın Oğlu’nun otoritesinden çıkaramaz.
Bütün insanlar İsa’ya karşı ya itaat eder ya da isyan ile O’nu reddederler. Ancak bu seçimi, hayattayken yapmalılardır. Hayattayken, İsa Mesih’i kurtarıcı olarak kabul edenler, ölüm görmeyecek ve yargılanmayacaktır.
O’nun lütfuyla birlikte sonsuz yaşama kavuşup, cennete kalacağımız şüphesizdir.
Sizler de İsa’ RAB’dir diye O’na takip etmek ister misiniz?
Rab İsa Mesih’in sevgisi sayesinde günahlarınızın affedildiğini açıkça söyleyin. O’nun şefkatine, iyiliğine güvenin ve otoritesine teslim olun. O’nun yaşayan Tanrı olduğuna ve O’ndan esenlik geldiğine inanın.
Dünyevi otoritelere saygı duymanın bir başlığı olarak İsa’yı “Rabbim” olarak çağırın ve O’nun Egemenliğine ortak olun.
Esenlik olan, hastalığına şifa veren, acı çekenlerin teslim edildiği mükemmel Efendimiz var. Bu Efendi; Rab, İsa Mesih’dir.
O’nunla birlikte yaşamak için dua ile başla.